Akkuyu Nükleer Santrali Fukuşima felaketine aday!

Çünkü deprem fay hatlarından etkilenecek mesafede yer alıyor.

Akkuyu Nükleer Santrali olası bir deprem veya iklim afetinde Türkiye’de ve dünyada nükleer felaket meydana getirir. Yapımı derhal durdurulmalıdır.

Bilim insanlarının “Nükleer santrallerin çok güvensiz, riskli teknolojiler oldukları için en ufak bir dikkatsizlik, ihmal ve denetlenemeyen doğa olayları karşısında geri dönüşü mümkün olmayan ve etkileri yüzbinlerce yıl devam eden çok büyük radyasyon felaketlerine neden olmaktadır” görüşü 2011’de  Japonya'da Fukuşima Depremi sonrası yaşanan nükleer felaketle bir kez daha kanıtlandı.

Tari̇hte meydana gelen nükleer santral kazalarının hepsi̇ nükleer santralleri̇n soğutma si̇stemleri̇ni̇n arızalanması sonucu oldu. 2011’deki depremin merkezi Fukuşima Nükleer Santraline 190 km uzaklıkta olmasına rağmen soğutma si̇stemi̇ni̇n zarar görmesi̇nden kaynaklı meydana gelen radyasyon felaketine Japonya gibi bir deprem dirençli ülke bile engel olamadı.  

Akkuyu Nükleer Santralinde durum ne?

• Ecemiş Fay Hattı,  Kıbrıs Dalma Batma Fay Kuşağı, Ölü Deniz Fay Hattı, Güney Ege Dalma Batma Fay Kuşağı,  Doğu Anadolu Fay Hatları santrale yakın bulunuyor
• Bu fay hatları çok büyük depremler ürettiler ve üretmeye devam ediyorlar
• Akkuyu Nükleer santralinin soğutma suyu sistemi deniz dolgusu üzerinde monte ediliyor, dolgu alanları deprem sırasında deprem büyüklüğünün 4 katı kadar sarsılır, bu da santrali daha da riskli hale getiriyor
• Uzmanlar Kahramanmaraş depreminden sonra Kıbrıs'ta en az 7 büyüklüğünde deprem beklendiği konusunda uyarı yapıyorlar
• Kıbrıs Dalma Batma Fay Hattı Akkuyu Nükleer Santraline sadece 40 km uzaklıkta! 

Tüm bunlar neticesinde bu deprem hatlarında özellikle Kıbrıs merkezli beklenen depremde Akkuyu Nükleer santralinin dolgu alanında olan soğutma sisteminin arızalanması sonucu Akkuyu’da büyük bir radyasyon felaketi meydana geleceği açıktır.

Kahramanmaraş'ta meydana gelen 7.8-7.7 büyüklüğünde depremlerin 11 kentimizde felaketlere neden olduğu ortadadır. Akkuyuda meydana gelecek kaza  Türkiye’de  ve Dünyada radyasyon felaketine neden olacak. Bunun vebalini nasıl taşırız?

Radyasyon felaketi̇ yaşanmasın diye yıllardır söylediğimiz şeyi bugün deprem sonrasında yaşanan felaketi göz önüne alarak bir daha hatırlatmak istiyoruz: Akkuyu nükleer santral inşaatı derhal durdurulsun, gelmekte olan felaket engellensin!

Kampanyamıza imza ver, paylaş, sesimizi daha güçlü duyuralım.

DOĞU AKDENİZ ÇEVRE DERNEKLERİ (DAÇE )

**Fukuşima’da Ne Olmuştu?
Deprem kuşağında olan Japonya’nın Fukuşima Kenti, depremden en az etkilenecek bölge olduğu gerekçesiyle, bu şehir sanayi ve ticaret kenti yapılmıştı. “Fukuşima depremden etkilenmez” denilerek bu bölgeye nükleer santraller kurulmuştu. Japonya'da bulunan tüm nükleer santraller 9 şiddetindeki depreme dayanıklı olarak ve güvenlik tedbirlerinde en son teknolojiler uygulanarak inşa edilmişti. Japonya'daki tüm nükleer santraller Uluslararası Atom Enerjisi Kurumunun tüm kurallarına göre çalıştırılıyordu ve devlet tarafından da denetleniyorlardı ve halka nükleer santrallerin çok güvenli olduğu söylenmişti. Ayrıca nükleer santrallerin bulunduğu tüm bölgelerde de kaza sırasında uygulanacak acil eylem planları da mevcuttu. Ama Nükleer santrallerle ilgili tüm bu argümanlar 11 Mart 2011'de meydana gelen 9 şiddetindeki depremden sonra iflas etti. Çünkü meydana gelen deprem ve tsunami, Fukuşima da bulunan nükleer santralin soğutma sisteminin arızalanması ve çalıştırılamaması sonucunda soğutulamayan nükleer santralin 3 adet reaktörün çekirdeğinin aşırı ısınması sonucu erimiştir, bunun sonucunda atmosfere yayılan radyasyon dünyayı bir nükleer (radyasyon) felaketine dönüşmüştür, bu felaketle yayılan radyasyon Çernobil felaketinde yayılan radyasyonun 6,5 katı olarak atmosfere, tarıma, yerleşim alanlarına ve denize yayılmıştır. Kazanın Çernobil'den 25 yıl sonra dünyanın en büyük ikinci nükleer felaketine neden olduğu açıklanmıştır.

Japonya da uzmanlar, Fukuşima nükleer santral kazası sonrası Japonya'nın topraklarının %10’unun radyasyonla kirlendiğini ve bu topraklarda binlerce yıl tarım yapılamayacağını,o bölgede yaşayan 300 bin kişinin tahliye edildiğini ve o bölgede yaşayan ve radyasyona maruz kalan insanların gelecekte % 70 inin kansere yakalanma riskinin çok yüksek olduğunu söylemiştir.